Azerbaycan Geçmişten Geleceğe Çini Sergisi
Proje kapsamında 15.06.2021 tarihinde Azerbaycan’ın çocuk mercanlı köyünde kurulan güzel sanatlar atölyesinin açılışında Çini sergisi gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında üretimi gerçekleştirilen eserler sanat severler ile paylaşılmıştır. Ayrıca projemiz kapsamında üretilen Hârı Bülbül motifli 45x45 cm ebatlarında iki adet çini pano Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALİYEV’e ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a takdim edilmiştir.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin ile Azerbaycan’da birlikte gerçekleştirdiğimiz “ Gelenekten Geleceğe” Çini Sergimizden.. 2021
KLASİK DEVİR TÜRK ÇİNİLERİNİN ÖZELLİKLERİ VE ÖZGÜN TASARIMLAR
16. yüzyıl Osmanlı çinilerinin üretilmesi ve geliştirmesinin planlandığı, T.C Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe başkanlığı destekli AR-GE projesi kapsamında; çinilerin yeniden üretimi, Osmanlı klasik devir çinilerinin desenlerinin çizilmesi, unutulan tekniklerin günümüze kazandırarak aslına uygun olarak işlenmesi, gelenekten ilham alarak yeni desen, üslup ve tekniklerde inavasyonu, çininin işlenmesinde yeni renk ve teknikler oluşturması, katalog/kitap basımı ile sergi/tanıtım olarak planlanan çalışmalar, meyvelerini vermeye başlamıştır. 16. yüzyılın çinilerini yeniden üretimlerle sergilenmesi, projenin en önemli aşamalarından birini oluşturmaktadır.
16. yüzyıl, Osmanlı çini sanatının zirve dönemidir. Bu dönemde üretilen çinilerin kaliteli bünye ve sırlarına ilaveten, desenlerindeki mükemmel işçilik ile motif ve kompozisyon çeşitliliği, yüzyılı aşkın bir süre, aralıksız devam etmiştir. Dünya çapında bir üne sahip olan bu çiniler, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’daki birçok yapının süslenmesinde kullanmış ve günümüze kadar büyük oranda bozulmadan gelebilmiştir. Klasik Devir olarak adlandırılan bu dönem eserlerinde görülen muhteşem desen ve kompozisyonlar, Osmanlı sanatın her alanında yansıma bulmuştur.
Sergimizde 16. Yüzyıl Osmanlı çinilerinin aslına uygun örnekleri yer almaktadır. Klasik dönem çinileri; bünye ve sır yapılarının yanı sıra desen, kompozisyon ve renk özellikleri dikkate alınarak tekrar üretilmiştir ve gelişmeleri için uygulamalar yapılmıştır. Ayrıca günümüzdeki teknolojik gelişmelerin imkanları kullanılarak renk ve desen çeşitlemelerine de gidilerek özgün çalışmalara da yer verilmiştir.
Haziran 2021
Doç. Dr. Sevinç GÖK İPEKÇİOĞLU
16. YÜZYIL OSMANLI ÇİNİLERİNİN ÜRETİLMESİ
Sanata ilgi duyanların dikkatini her daim çekmeye başarmış olan 16. Yüzyıla ait Osmanlı çinilerinin kendisi kadar üretimide merak uyandırmaktadır. Bireyi iyiliğe ve güzelliğe götürmesi ümit edilen ilgi ve merak duygusu bu proje ekibinde yer alan bizlerle de fazlasıyla vardı. Sanata olan ilgimizin dışında, değerimize sahip çıkıp, bu değerleri günümüze ve gelecek nesillere tanıtmak isteği ise projenin temel motivasyon kaynağıdır. Sahip olduğumuz inanç ve motivasyon ile 16. yüzyıl çinilerinin tekrar günümüze kazandırılması konusunda çalışmaların ortaya koyulmasının gerekli olduğu düşüncesinin oluşmasına ve bununla bilim ve sanatla gerçekleştirebileceğimiz konusunda hem fikir olduk.
Projemizin ilham kaynağı olan 16. yüzyıl Osmanlı çinileri yarı değerli bir taş olan kuvars ham maddesinden üretilmişlerdir. Üretim aşamasının zor olması yanında yeniden üretilmesindeki güçlük kuvarsın şekillendirmesindeki hassasiyetten kaynaklanmaktadır. Kuvarsın tanelerini bir arada tutmak ve pişme sürecine hakim olmanın yanında bilgi, ustalık, tecrübe ve hüner gerektirecek şekillendirme ile mümkün olabilmektedir. Kuvars ve cam yapıcı katkılar birlikte harmanlanarak hazırlanan yarı yaş çamur tahta kalıplara elin ayası ile vurularak sıkıştırmak suretiyle şekillendirilmektedir. Bu şekillendirme yöntemi tab tab yöntemi olarak bilinmektedir. Yüksek kuvars içeriğine sahip bünyeler dikkatli bir kurutma süreci geçirdikten sonra ilk pişirimi yapılarak desenlenmeye hazır hale getirilmektedir. Uygulanacak desenin eskiz kağıtlara çizilmesini büyük bir titizlikle iğnelenerek desenin ortaya çıkarılması takip etmektedir. Desen bu deliklerden geçen kömür tozu sayesinde bünye üzerine aktarılmaktadır. Sanatkar tarafından desenin tahrirlenmesi ve boyama işlerinin tamamlanması ile önce sırlama ve ardından ikinci pişirim süreci takip etmektedir. Fırın içerisinde geçen sürede, üzerindeki sırın eriyerek camsı tabakanın oluşmasına ve renklerinin ateşle canlanıp kendini bulması ile eşsiz görünüme sahip olmaktadırlar.
16. yüzyıl çinilerinin emek, sabır ve incelik isteyen üretim süreci sizlere kısaca, üretim basamakları da özet bir şekilde anlatılmaya çalışılmıştır. Ancak taktir ederseniz ki bu aşamaların hepsi meşakkatli ve zorlu süreçlerden oluşmaktadır. Bu proje üç yıldır resmi olarak TC Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe başkanlığı tarafından desteklenmektedir. Üç yıla ek olarak öncesinde beş yıl boyunca gönüllü olarak yapılan çalışmalar projeyi bu aşamaya getirmiştir. Proje kapsamında yapılan çalışmalar buradaki eserlerle sınırlı olmadığı gibi yeni ürünlerin üretimi aynı özen ve heyecanla devam etmektedir. Sanatın hak ettiği değeri elde etmesi ve daha da geniş kitlelere ulaşabilmesi için gerekli çalışmaların özverili ve gayretli adımlarla devam etmesi temennisiyle. Saygılarımızla.
Haziran 2021
Dr. Öğr. Üyesi Muhterem KOÇ
BELGE NİTELİĞİ TAŞIYAN KLASİK DEVİR ÇİNİLERİNİN ÖZELLİKLERİ
16. yüzyıl, Osmanlı çini sanatının zirve dönemidir. Bu devirde üretilen çinilerin kaliteli bünye, boyama ve sırlarına ilaveten, deselerindeki mükemmel işçilik ile motif ve kompozisyon çeşitliliği yüzyılı aşkın bir süre aralıksız devam etmiştir. Dünya çapında bir üne sahip olan bu çiniler, başta İstanbul olmak üzere. Anadolu’daki birçok yapının süslenmesinde kullanılmış ve eserlerin çoğu, bozulmadan günümüze kadar gelebilmiştir. Klasik Devir olarak adlandırılan bu dönem çinilerinin en büyük özelliği ise insan yaşamının inceliğini, naifliğini, bilgisi ve hayal gücünü benzersiz şekilde aktarmasıdır.
16. yüzyıl çinilerinin yıllara meydan okuyarak günümüze kadar ulaşması ve bu denli değerli olmasının nedenlerinin başında teknik bilgi ve sanatsal inceliğin başarılı bir biçimde birlikte kullanılmasından gelmektedir. İznik çinisinin kalitesi yüksek kuvarslı bünyenin boya ve sır ile oluşan muhteşem uyumundan kaynaklanmaktadır. Sırın bünye içerisine nüfuz etmesi ile bütünleşen yapı sağlamlık kazanırken, aynı zamanda o eşsiz görüntüyü de oluşturmaktadır. İnsanın kendini alamadığı billurlaşmış bir görüntünün derinliğinde kaybolduğu çiniler artık eşsiz birer sanat eserine dönüşmüştür.
Haziran 2021
Dr. Öğr. Üyesi Muhterem KOÇ